puhalamak. (aşırı derecede kahkaha atmak.)
teklemek. (yazdığınız bir şeyin ilk kullanımda sorunsuz olması durumu.)
satırbaşlamak. (bir belgede sürekli olarak yeni satıra geçmek.)
satırtaşlamak, satırsamak. (bir belgede tüm satırların doldurulmuş olması.)
dışgüdü. (içgüdünün zıttı. sonradan elde ettiğiniz belirli şeyler için yaptığınız planlı ya da plansız, bilinçli eylemler.)
söztakım. (birden fazla sözcükten oluşmuş yeni sözcük, portmanto sözcük.)
tuşbirliği. (klavye, tuş tahtası.)
küt. (şirin görünen, yanakları sıkılası gech ya da başka bir şey.)
süreklemek. (benzer şeyi farklı şekilde yapmak, devamını sağlamak.)
lollemek. (itici bir şekilde gülmek.)
amelecelemek. (bir şeyle gereğinden fazla uğraşmak, vakit ayırmak.)
tok hizmeti. (bir sorunu tek bir satırda çözme hizmeti.)
resmilemek. (bir söylemi resmi bir şekilde yazmak, bürokrasi dilini kullanmak.)
haalamak, haslamak. (bir sorunu uzun bir süre sonra anlamak, şıp diye anlayamamak.)
ikisellemek, üçsellemek vb. (belirtilen sayı kadar bir işi yapmak.)